15 Kasım 2014 Cumartesi

Deneysel Kısalar (Experimental Short Films)

Moznosti Dialogu (1981) / Jan Švankmajer
Dimensions of Dialogue

Film Türkçeye “Diyaloğun Boyutları” olarak geçmiştir. Jan Švankmajer’in üç ayrı hikâyeyle insan ilişkilerini anlattığı stop motion çalışmasıdır. İlk bölümde aletler birleşerek insan suretinde birbirlerini yutar. Bu alet kalabalığı gittikçe günümüz insanına benzemeye başlar. İlk bölüm insanoğlunun evrimsel süreçteki yolculuğunu vurgular. En sonda ise insan değişmeyi bırakarak kendini tekrar etmeye başlar.

                 (Dialog Vycerpavajici / Exhausting Dialogue / Yorucu Diyalog)

İkinci bölümde az önce yaratılan insanlardan ikisi ilişkiye girer ve ortaya şekle bürünememiş bir canlı parçası daha çıkar. İki taraf da bu parçayı kabul etmek istemez ve bunun için başladıkları kavgada birbirlerini yok ederler. Ortaya çıkan şekilsiz canlı ilişki sonrası suçluluğu kabul etmemek, ikili ilişkilerde bencillik ya da daha sığ bir görüşle ilişki sonrası ortaya çıkan çocuğu kabullenmemek gibi anlamlara gelebilir.

(Dialog Vency / Endless Dialog / Sonsuz Diyalog)

Üçüncü bölüm en başta birbirine yardım eden, fakat zaman ve ihtiyaçlar değiştikçe birbirine ayak uyduramayan ve birbirini yok eden 2 kişiyi konu ediniyor. Çıkar ilişkilerinin ortadan kalkması durumunda ortaya çıkacak durum tasvir ediliyor.


Ruka (1965) / Jiří Trnka
The Hand
Karakterimizin evine giren devasa bir el ile mücadelesini görüyoruz. Beyaz bir eldiven giymiş el, evden kovulmasının ardından bir televizyonla dönerek popüler kültür imgeleriyle kendini sevdirmeye çalışır.

El baba gibi kızar ve bununla da kalmayıp giyimiyle kuklayı cezbetmeye çalışır. El onu kontrolüne geçirir. Her zaman olduğu gibi büyük güç insanın küçük arzularını karşılar ve onu kölesi, kuklası haline getirir.



Bir şekilde kaçan kuklamız elindeki saksıyı canı gibi korur. Saksı onun doğasıdır. İnsanın doğasıdır. Elin kafesine düştüğünde ayrı kaldığı saksısını en gizli yere saklar. Sonunda el onu uykusunda tabuta koyar. Sistem bireyi yemiştir.




Entr’acte (1924) / René Clair

Bunuel’in Endülüs Köpeği’nden beş yıl önce çekilen bu kısa film, ilk sürrealist filmlerden biridir. Sinema dili o dönemki filmlere dair algılarımızı kırar. Özellikle giriş sahnesinde topun başındaki iki adamın ağırlaştırılmış gösterimde zıpladığı plan ve hemen öncesinde topun kendi kendine ileri geri hareket etmesi dikkat çeker.



Film süresince fizik kurallarının birçok kez ihlal edildiğini görürüz. Satranç tahtası, balet, oyuncak bebek gibi pek çok karmaşık imge bulmak mümkündür. Sonlara doğru insanların arabaların peşinden koşması ve kovalamaca sahnesinin planları birbirinin içine geçirilerek verilmesi kaos hissiyatını artırmış.

Filmin sonunda tabuttan çıkan adamın asasıyla herkesi ve en son kendini yok etmesi film hakkındaki önemli detaylardandır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder